KONU BAŞLIKLARI (*)
İKİNCİ BÖLÜM
Mahsup ve Tecil
1. Mahsup işlemleri
1.1. Mahsup sıralaması
1.2. Rızaen yapılan ödemelerde mahsup.
1.3. Cebri tahsilatta mahsup.
1.4. Tecilde mahsup.
1.5. Tecil bozulduğunda mahsup işlemleri
2. Tecil ve taksitlendirme işlemleri
2.1. Tecil ve taksitlendirme yetki tutarları
2.2. Borçluların tecil ve taksitlendirme başvuruları
2.3. Borçlunun çok zor durum halinin incelenmesi
2.3.1. Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve 100.000 TL ve altında borçlu olanlar için çok zor durum halinin tespiti
2.3.2. Tecile konu borç toplamı 100.000 TL’nin üzerinde olan borçlular için çok zor durum halinin tespiti
2.3.2.1. Halka açık olan şirketlerin “çok zor durum” halinin tespit edilmesi
2.3.2.2. Tecil ve taksitlendirmeye konu borcu 100.000 TL’nin üzerinde olan diğer borçluların “çok zor durum” halinin tespiti
2.4. İlk taksitin ödenmesi, tecil ve taksitlendirmenin başlaması
2.5. Tecil ve taksitlendirme süresi ve kademeli taksitlendirme.
2.6. Tecil ve taksitlendirmenin değerlendirilmesi, ödeme planının düzenlenmesi ve taksitlendirme komisyonunun karar alması
2.7. Teminat ve teminat aranılmayacak durumlar
2.8. Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılması
2.9. Teminat dışındaki hacizlerin kaldırılması
2.10. Ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılması, teminatın iadesi ve teminat değişikliği
2.11. Aylık taksitlerin ve cari ay primlerinin aksatılması
2.12. Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması
2.13. Niyabeten takipte taksitlendirme işlemleri
2.14. Daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirmeler
2.15. Tecil ve taksitlendirmelerde şahsi kefaletin kabul edilmesi
2.16. Tecil ve taksitlendirme talepleri uygun görülmeyen borçlular
2.17. Alt işvereni bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri
2.18. Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilecek tecil ve taksitlendirme talepleri
2.19. Tecil faizi
————————————————————————
İKİNCİ BÖLÜM
Mahsup ve Tecil
1. Mahsup işlemleri
6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde mahsup işlemlerinin esasları belirlendiğinden Kurum üniteleri tarafından gerek rızaen, gerekse cebren tahsil olunan paraların mahsup işlemleri aşağıda açıklandığı şekilde yapılacaktır.
1.1. Mahsup sıralaması
1) Borçlunun aynı ünitede işlem gören birden fazla dosyasının bulunması halinde borçlu istediği dosyaya ödeme yapabileceğinden, bu dosyalardaki borç türleri üzerinde durulmayacaktır.
2) Seçilen dosyadan yatırılan para, borçlu tarafından borç türü de seçilmişse, öncelikle seçilen borç türünün aslına ve fer’ilerine (gecikme cezası ve zammına); borç türü seçilmemişse, 5502 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan sıralama dikkate alınarak borç aslı ve fer’ilerine mahsup edilecektir.
3) Sıralamada borç türlerine ilişkin gecikme cezası ve zamları da ilgili oldukları borç türleri gibi düşünülecektir. Aynı borçlunun birden çok işyeri dosyasındaki öncelikli olan borçları aynı borç türlerinden oluşmuşsa, bu kez en eski borca ilişkin işyeri dosyasından başlamak suretiyle mahsup yapılacaktır.
1.2. Rızaen yapılan ödemelerde mahsup
Ödeme emri gönderilmeden önce borçlunun borcuna karşılık yaptığı ödemeler, rızaen ödemelerdir. Yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda dosya ve borç türü, ister borçlu tarafından, ister Kurumumuz tarafından seçilmiş olsun, seçilen dosyaya tahsil edilen paranın mahsubu aşağıdaki şekilde olacaktır:
Tahsil edilen para, ödeme süresi başlamış, vadesi geçmemiş, dolayısıyla henüz gecikme zammı doğmamış olan borçlara mahsup edilecektir.
Artan para olursa ya da ödeme zamanı gelen ve vadesi geçmeyen alacak yoksa, bu para, en eski borçtan başlanarak borç aslı ve gecikme zammına orantılı olarak dağıtılacaktır. Dağıtım
Mahsup edilecek borç aslı veya ferileri tutarı X Mahsubu yapılacak tutar
Toplam borç tutar
formülüne göre yapılacaktır.
1.3. Cebri tahsilatta mahsup
Ödeme emri gönderilen bir borca karşılık yapılan her türlü tahsilat, cebri tahsilattır. Dolayısıyla ödeme emri gönderilerek icra dosyası açıldıktan sonra, ister borçlu tarafından bir para yatırılsın, isterse haciz veya satış sonucu bir para tahsil edilmiş olsun, bu tahsilatın mahsubu cebri tahsilattaki mahsup esaslarına göre yapılacaktır.
Cebri tahsilatta tahsil olunan paradan ilk önce tahsil tarihine kadar yapılmış olan tüm icra giderleri (posta, ilan ve satış masrafları, zor kullanma, nakil, ekspertiz, muhafaza, yediemin ücreti, bilirkişi ücretleri vb) mahsup edilecektir.
Kurumumuz borçlusunun takip kartından açılan birden çok icra takip dosyası varsa, borçlu istediği icra dosyasına para yatırabilecek, paranın mahsubu seçilen dosyadaki asıl ve feri borçlara orantılı olarak yapılacaktır. Seçilen icra dosyasındaki borç tümüyle bitirilmeden diğerine geçilmeyecektir. Burada zamanaşımına uğrayacak icra dosyasına öncelik tanınmasında zorunluluk bulunduğu göz önünde tutulacaktır.
Kurumumuz borçlusu tarafından icra dosyası seçilmeden para yatırılırsa veya haciz yoluyla bir para tahsil olunursa, bu kez, ilk açılan takip dosyasından başlanılarak bu icra dosyalarındaki asıl ve fer’i borçlara orantılı olarak mahsup yapılacak ve bu dosyadaki borç tümüyle bitirilmeden ikinci takip dosyasına geçilmeyecektir. Mahsup İşlemi
Mahsup edilecek borç aslı veya ferileri tutarı X Mahsubu yapılacak tutar
Toplam borç
formülüne göre yapılacaktır.
1.4. Tecilde mahsup
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre yapılan taksitlendirmelerde, peşinat olarak yatırılan ilk taksitin tamamen ödendiği (ödendiği gün dahil) tarihe kadar asıl borca gecikme zammı tahakkuk ettirilecektir. İkinci taksit ödemesinden başlanılarak, her taksit tutarı için (taksitler ödenirken) ödeme tarihine kadar hesaplanacak tecil faizinin de tahsil edilmesi gerekmektedir.
Tecil faizi, (a.n.t./36000) formülü ile hesaplanacaktır.
Bu formülde kullanılan;
a: Aylık taksit tutarını, (tecil faizsiz ve masrafsız)
n: Tecilin başlangıcından o ayki taksitin ödendiği güne kadar geçen gün sayısını, (ilk taksitin yatırıldığı gün dahil edilmez ve tecil faizi alınan taksitin ödendiği gün dahil edilir.)
t: Yıllık tecil faiz oranını,
ifade eder.
İcra dosyalarındaki takip masrafları, peşinatın mahsubu sırasında öncelikle alınacak olup peşinatın yetmemesi durumunda ilk taksit tutarının tamamlanması istenilecektir. Ayrıca, gerek ikinci taksitin gerekse bundan sonraki taksitlerin mahsubu sırasında takip masraflarına ayrıca mahsup yapılmayacaktır.
Taksit tutarlarının tahsilini müteakip ödenen tecil faizleri doğrudan tecil faizine mahsup edilerek ilgili hesaba alınacak, kalan para da borç aslı ve gecikme zammına orantılı olarak mahsup edilecektir.
Tecil ve taksitlendirme işlemi şartlarına uyularak tüm taksitlerin ödenerek bitirilmesini müteakip icra dosyaları infaz edilecektir.
1.5. Tecil bozulduğunda mahsup işlemleri
Tecil ve taksitlendirme işleminin şartlarına uygun olarak ödenip ödenmediği kontrol edilerek taksitlendirme işleminin şartlarına uyulmaması halinde zaman geçirilmeden taksitlendirmenin bozulması gerekmektedir.
Buna göre öncelikle, taksitlendirme işleminin bozulduğu tarihe kadar ödenen tüm taksitlerin mahsubuna ilişkin işlemler (tecil faizinin mahsubuna ilişkin işlemler dahil), muhasebe yönünden ters işlem yapılarak iptal edilecektir.
İlk taksit (peşinat) olarak ödenen taksit tutarının mahsup işleminde bir değişiklik yapılmayacaktır. Dolayısıyla, borç tutarına gecikme zammı hesaplanarak mahsup yapılmış olduğundan ve icra takip masraflarının tamamı kapatıldığından yapılan mahsup işlemi iptal edilmeyecektir.
Taksit bozulduğunda, gecikme zammının durduğu tarih olan ilk taksitin ödendiği tarihten sonraki ilk günden başlayarak gecikme zammı işleyecektir. Ancak, ödenen aylık taksitler (tecil faizsiz) ödeme tarihleri itibarıyla borç aslı ve gecikme zammına orantılı olarak mahsup edilecektir.
Tecil ve taksitlendirmenin bozulduğu tarihe kadar tahsil olunan tecil faizleri, taksite bağlanan borç içindeki gecikme zammına isabet eden bölümü aşağıdaki şekilde hesaplanarak irat kaydedildikten sonra, kalan tutarın tamamı da gecikme zammına mahsup edilecek, böylece, tecilin bozulmasından sonraki mahsup işlemleri tümüyle bitirilmiş olacak ve borçlunun son borç durumu belirlenecektir.
İrat kaydedilecek tutar : Tecil olunan gecikme zammı tutarı x Tahsil olunan tecil faizi toplamı Tecil olunan toplam borç
Gecikme zammına mahsup edilecek tutar : Tahsil edilen tecil faizi – İrat kaydedilen tecil faizi tutarı
formüllerine göre yapılacaktır.
Tecil ve taksitlendirme işleminin bozulduğu tarihten sonra yapılacak tahsilatlar, cebri tahsilatta mahsup başlığı altında açıklanan yöntemlere göre mahsup edilerek, cari işlemler doğrultusunda takibe devam edilecektir.
2. Tecil ve taksitlendirme işlemleri
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde; “Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir.
Şu kadar ki, amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı ellibin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır. Bakanlar Kurulu; bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkilidir.
Borcunun tecilini talep eden ancak talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular, söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağı ödendiği tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunur.
Tecil salahiyetini kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olanlar, Devlete ait amme alacaklarında ilgili vekiller, vilayet hususi idarelerine ait amme alacaklarında valiler, belediyelere ait amme alacaklarında belediye reisleridir.
Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.
Tecil salahiyetini kullanacak ve bu salahiyeti devredecek olan makamlar; tecil edilecek amme alacaklarını tür ve tutar olarak belirlemeye, amme borçlusunun faaliyetine devam edip etmediğini esas alarak tecil edilecek alacakları tespit etmeye, tecilde taksit zamanlarını ve diğer şartları tayin etmeye yetkilidir.
Tecil şartlarına riayet edilmemesi, değerini kaybeden teminatın veya mahcuz malların tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi hallerinde amme alacağı muaccel olur. Tecil edilen amme alacağının gecikme zammı tatbik edilmeyen alacaklardan olması halinde, ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.”
hükmü yer almaktadır.
Buna göre, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile 5502 ve 5510 sayılı Kanunlarda öngörülen hükümler doğrultusunda, Yönetim Kurulumuzun 5/12/2008 tarihli ve 2008/481 sayılı kararı ile “Sosyal Güvenlik Kurumu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci Maddesine Göre Yapılacak Tecil ve Taksitlendirmelerin Usul ve Esasları” belirlenmiş olup, yürütülecek işlemler aşağıda açıklanmıştır.
2.1. Tecil ve taksitlendirme yetki tutarları
Sosyal güvenlik merkezlerince takip edilen 1.000.000 TL’ye kadar olan Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde sosyal güvenlik merkezlerinin müdürü, 1.000.001- 2.000.000 TL arası Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde ise sosyal güvenlik il müdürü yetkilidir.
Ayrıca, bünyesinde icra takip, haciz ve satış işlemlerinin yürütüldüğü sosyal güvenlik merkezi kurulmayan sosyal güvenlik il müdürlüklerinde 2.000.000 TL’ye kadar olan borçların tecil ve taksitlendirme yetkisini il müdürleri kullanmaya devam edecektir.
Ünitelerce; 2.000.000 TL’yi aşan tutarlar için tecil ve taksitlendirme talepleri İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanlığına gönderilmekle beraber söz konusu borç tutarları ,
2.000.001- 3.000.000 TL arasında ise İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanı,
3.000.001- 4.000.000 TL arasında ise Sosyal Sigortalar Genel Müdürü,
4.000.001- 5.000.000 TL arasında ise Kurum Başkanı,
5.000.001 TL ve üzerinde ise Yönetim Kurulu,
tarafından değerlendirilecektir.
Öte yandan, söz konusu yetkilerin kullanılmasında borçlunun tahsilatla görevli o ünitede (sosyal güvenlik il müdürlüğü ya da sosyal güvenlik merkezi bazında) işlem gören tüm işyerlerinden kaynaklanan borçlarının, borç türü (sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası vb.) bazında ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Örnek: İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne bağlı sosyal güvenlik merkezlerinde işlem gören işyerlerinden dolayı BH Ltd. Şti’nce,
Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezindeki işyerlerinden dolayı gecikme cezası ve zammı dahil 1.100.000 TL sigorta primi, 300.000 TL işsizlik sigortası primi olmak üzere toplam 1.400.000 TL ve Fatih Sosyal Güvenlik Merkezindeki işyerlerinden dolayı gecikme cezası ve zammı dahil 2.650.000 TL sigorta primi, 450.000 TL işsizlik sigortası primi olmak üzere toplam 3.100.000 TL tutarındaki borcunun tecil ve taksitlendirilmesi için anılan sosyal güvenlik merkezlerine yazılı talepte bulunulması halinde, söz konusu bu talepler borç türü bazında değerlendirilerek;
Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezine olan 1.100.000 TL tutarındaki prim borcu için İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce, 300.000 TL işsizlik sigortası prim borcu için ise Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezince,
Fatih Sosyal Güvenlik Merkezindeki işyerlerinden dolayı olan 2.650.000 TL sigorta prim borcu için Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanlığınca, 450.000 TL işsizlik sigortası prim borcu için ise Fatih Sosyal Güvenlik Merkezince,
karar alınarak tecil ve taksitlendirme işlemi sonuçlandırılacaktır.
Tecil ve taksitlendirme işlemi borç türü bazında yapılacak olmakla birlikte, borçlunun sosyal güvenlik il müdürlüğünde/sosyal güvenlik merkezinde işlem gören icraya intikal etmiş ya da etmemiş, tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu tarihe kadar muaccel olmuş borçların tamamının dikkate alınması gerekmektedir.
2.2. Borçluların tecil ve taksitlendirme başvuruları
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden borçluların tecil ve taksitlendirme taleplerinin “Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu” (Ek: 1) ile işyerlerinin işlem gördüğü ünitelere (sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine) yapılması gerekmektedir.
Talep formu ile birlikte borçlularca, “çok zor durum” halinin tespitine ilişkin aşağıda açıklanan esaslara göre durumuna uyan “Mali Durum Bildirim Formu” (Ek: 2) veya “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavirlerce Düzenlenen Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor” (Ek: 3) ya da halka açık olan şirketlerin Sermaye Piyasası Kuruluna verdikleri en son bilançonun verilmesi gerekmektedir.
Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçlularca Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu ve eki belgelerin tam ve eksiksiz olarak doldurulması gerekmekte olup, istenilen bilgi ve belgelerin eksik olması halinde bunların tamamlanması istenilecek, söz konusu eksikliklerin giderilmemesi halinde borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri reddedilecektir.
2.3. Borçlunun çok zor durum halinin incelenmesi
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecekse, tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilmektedir.
Bu bakımdan, yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde;
“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar”
formülü sonucu bulunacak oranın “2” ve altında olması halinde, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilecektir.
Rasyonun;
a) “1,5” ve altında olması durumunda tecil ve taksitlendirme işleminin azami 36 aya kadar,
b) “1,51” ila “2,00” aralığında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin azami 30 aya kadar,
eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde söz konusu borçlar idarece ödeme planına bağlanabilecektir.
Yukarıda belirtilen süreler azami tecil ve taksitlendirme süreleri olup, tecil ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az süreli tecil ve taksitlendirme yapılabilecektir.
Yine, yukarıdaki formüle göre yapılacak hesaplama sonucu bulunacak rasyonun “2,01” ve üzerinde olması halinde ise, borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri reddedilecektir.
Ancak, belirtilen formüle göre yapılacak likidite oranı hesaplamalarında virgülden sonraki iki rakam dikkate alınacak ve herhangi bir yuvarlama işlemi yapılmayacaktır.
Borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde;
a) Tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 TL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespitinde, “Mali Durum Bildirim Formu” ile beyan edecekleri bilgiler esas alınacaktır.
b) Tecil ve taksitlendirme başvurusunda bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları toplamının 100.000 TL üzerinde olması durumunda, “çok zor durum” halinin tespitinde;
1) Halka açık olan şirketlerin Sermaye Piyasası Kuruluna verdikleri en son bilanço esas alınarak likidite oranı Kurumca hesaplanacaktır.
2) Bu bendin (1) nolu alt bendi dışında kalan borçlular yönünden ise, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce yukarıdaki formüle göre hesaplanacak likidite oranına göre işlem yapılacaktır.
Borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır. Ancak, borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının % 50 sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilecektir.
2.3.1. Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve 100.000 TL ve altında borçlu olanlar için çok zor durum halinin tespiti
Kurumumuza olan borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi talebinde bulunan ve tecile konu borç toplamı borç türü bazında 100.000 TL ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespiti, başvuru tarihi itibarıyla düzenleyecekleri “Mali Durum Bildirim Formu” esas alınarak yapılacaktır.
Mali Durum Bildirim Formunda beyan edilen bilgilere istinaden, “Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre Kurumca hesaplanacak rasyo değeri “2,00” ve altında ise, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilecektir.
Örnek-1: AA Ltd. Şti.’nin 15/12/2008 tarihi itibarıyla muaccel olmuş (ödeme vadesi geçmiş) 30.000 TL sigorta primi ve 50.000 TL gecikme cezası ve zammından oluşan toplam 80.000 TL borcu için, 15/12/2008 tarihinde Kurumumuza başvurduğu ve başvuru tarihi itibarıyla ibraz ettiği Mali Durum Bildirim Formundaki kasa, banka, kısa vadeli alacaklar ve kısa vadeli borçlara ilişkin verilerin,
Kasa | = | 20.250 | TL |
Banka | = | 0,00 | TL |
Kısa Vadeli Alacaklar | = | 10.390 | TL |
Kısa Vadeli Borçlar | = | 85.750 | TL |
olduğu varsayıldığında;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre aşağıdaki hesaplama yapılarak,
20.250 + 10.390 | = | 30.640 | = | 0,35731 |
85.750 | 85.750 |
likidite oranı 0,35 (virgülden sonraki iki rakam dikkate alınmıştır) bulunacak ve söz konusu oran “2,00”in altında olduğu için borçlunun çok zor durumda olduğu kabul edilecektir.
Örnek-2: ABC Belediye Başkanlığı tarafından, 2/12/2008 tarihi itibarıyla gecikme cezası ve zammı dahil 290.000 TL sigorta primi, 32.000 TL işsizlik sigortası primi, 2.560 TL idari para cezası olmak üzere toplam 324.560 TL tutarındaki borcunun tecil ve taksitlendirilmesi talebinde bulunulmuştur. Taksitlendirme başvuru tarihi itibarıyla ibraz ettiği Mali Durum Bildirim Formundaki kasa, banka, kısa vadeli alacaklar ve kısa vadeli borçlara ilişkin verilerinin,
Kasa | = | 120.000 | TL |
Banka | = | 3.617 | TL |
Kısa Vadeli Alacaklar | = | 139.025 | TL |
Kısa Vadeli Borçlar | = | 405.500 | TL |
olduğu varsayıldığında;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre ilgili ünitece aşağıdaki hesaplama yapılarak,
20.000 + 3.617+ 139.025 = 262.642 = 0,64769
405.500 405,500
oranı bulunacaktır.
Yapılan hesaplamada, 0,64 olarak bulunan değer “2,00”’den küçük olduğundan, anılan belediyenin çok zor durum halinin bulunduğu kabul edilecektir.
Görüldüğü gibi, tecil ve taksitlendirmeye konu borç miktarı 100.000 TL’ nin üzerinde olmakla birlikte borçlunun belediye tüzel kişiliği olması nedeniyle çok zor durum halinin tespiti Mali Durum Bildirim Formundaki bilgilere göre Kurum tarafından hesaplanmıştır.
Örnek-3: ŞS Yardımlaşma Derneğinin 28/11/2008 tarihi itibarıyla ünitemize olan 22.200 TL işsizlik sigortası primi ve 14.390 TL gecikme cezası ve zammından oluşan toplam 36.590 TL borcunun taksitlendirilmesi için başvuruda bulunduğu ve taksitlendirme başvuru tarihi itibarıyla ibraz ettiği Mali Durum Bildirim Formundaki kasa, banka, kısa vadeli alacaklar ve kısa vadeli borçlara ilişkin verilerin,
Kasa | = | 56.250 | TL |
Banka | = | 40.617 | TL |
Kısa Vadeli Alacaklar | = | 12.025 | TL |
Kısa Vadeli Borçlar | = | 53.909 | TL |
olduğu varsayıldığında;
Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar |
Kısa Vadeli Borçlar |
formülüne göre aşağıdaki hesaplama yapıldığında,
56.250 + 40.617 + 12.025 | = | 108.892 | = | 2,01992 |
53.909 | 53.909 |
oranı bulunacaktır.
Yapılan hesaplamada, 2,01 olarak bulunan değer “2,00” oranından büyük olduğundan, anılan derneğin çok zor durum halinin bulunmadığı, mali durumunun Kurum alacağını defaten ödemeye uygun olduğu kabul edilerek, tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ifadesinden, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ile bunların ödenmiş sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmelerden, Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumları ile il özel idaresi, belediyeler ve bağlı kuruluşlar anlaşılarak işlem yapılacaktır.
2.3.2. Tecile konu borç toplamı 100.000 TL’nin üzerinde olan borçlular için çok zor durum halinin tespiti
2.3.2.1. Halka açık olan şirketlerin “çok zor durum” halinin tespit edilmesi
Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatı gereği halka açık ve borsada işlem gören şirketler, üçer aylık dönemler itibarıyla mali tablolarını oluşturmak ve yayınlamak zorunda olduklarından, söz konusu şirketlerin Sermaye Piyasası Kuruluna verdikleri en son mali tablodaki (bilançodaki) veriler esas alınmak suretiyle çok zor durum halinin tespitine ilişkin hesaplama Kurumca yapılacaktır.
Diğer taraftan, halka açık şirketlerden olmakla birlikte borç miktarı 100.000 TL’nin altında olan şirketlerin çok zor durum hali yukarıda belirtildiği gibi Mali Durum Bildirim Formu ile beyan edecekleri bilgilere istinaden Kurumca tespit edilecektir.
2.3.2.2. Tecil ve taksitlendirmeye konu borcu 100.000 TL’nin üzerinde olan diğer borçluların “çok zor durum” halinin tespiti
Kurumumuza olan borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi talebinde bulunan ve tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 TL’nin üzerinde olan borçluların “çok zor durum” hali; Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerce tespit edilecektir.
3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış olan meslek mensuplarından serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler veya Yeminli Mali Müşavirler Tarafından Düzenlenen Çok Zor Durum Halinin Tespitine İlişkin Rapor” örneğine uygun olarak düzenleyecekleri, talep tarihinden en çok 3 ay öncesine ait rapora, ruhsat belgeleri ile bağlı bulundukları meslek odalarından alınmış faaliyet belgesini ve
yaptıkları hesaplamalara esas olan belgelerin fotokopilerini de ekleyeceklerdir.
Örnek-4: SG Ltd. Şti. tarafından gecikme cezası ve zammı dahil 109.000 TL sigorta primi, 22.000 TL işsizlik sigortası primi ve 1.560 TL idari para cezasından oluşan toplam 132.560 TL tutarındaki borcun taksitlendirilmesi talebinde bulunulması halinde, sigorta primi borcu 100.000 TL’nın üzerinde olduğundan yetkili meslek mensubu tarafından düzenlenmiş raporda belirtilen rasyoya göre işlem yapılacaktır.
Borçluların “çok zor durum” halinin belirlenmesine ilişkin oranlarının hesaplanması, Kurumumuza ibraz edilen mali durum bildirim formlarında yer alan bilgilere veya meslek mensuplarınca düzenlenen raporlara göre yapılacak olmakla birlikte, ihbar, şikayet veya bariz bir şüphe olması durumunda, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları vasıtasıyla formda/raporda yer alan bilgilerin doğru olup olmadığı yönünde gerekli inceleme yaptırılacaktır.
Yapılacak olan bu inceleme sonucunda, oranların hesaplanmasına esas olan bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacak, yanıltıcı rapor düzenlediği tespit edilen meslek mensuplarının düzenleyeceği başkaca raporlara da itibar edilmeyerek konu hakkında ayrıca ilgili meslek odasına ihbarda bulunulacaktır.
2.4. İlk taksitin ödenmesi, tecil ve taksitlendirmenin başlaması
Tecil ve taksitlendirme, talep edilen taksit sayısına göre hesaplanan ilk taksit tutarının tamamının ödenildiği tarihte başlar.
Örnek-1: A Ltd. Şti. tarafından, 15/12/2008 tarihinde ünitemize 55.000 TL sigorta primi, 20.000 TL gecikme cezası ve zammından oluşan toplam 75.000 TL tutarındaki borcunun 10 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmesi için başvuruda bulunularak, ilk taksit tutarına mahsuben 15/12/2008 tarihinde 2.500 TL, 22/12/2008 tarihinde de 5.000 TL ödenmesi halinde ilk taksit tutarının tamamının ödendiği (22/12/2008) tarih, tecil ve taksitlendirme tarihi olarak kabul edilecektir.
Örnek-2: KY Ltd. Şti. tarafından ünitemize toplam 240.000 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcunun 17/12/2008 tarihinde 24 ay kademeli olarak taksitlendirilmesi talebinde bulunulmuş, ancak ilk taksite mahsuben 17/12/2008 tarihinde 2.000 TL, 25/12/2008 tarihinde 3.000 TL olmak üzere değişik tarihlerde toplam 5.000 TL ödenmiş ise; tecil tarihi, ilk taksitin tamamlandığı 25/12/2008 tarihi olarak kabul edilecektir.
2.5. Tecil ve taksitlendirme süresi ve kademeli taksitlendirme
Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçlunun “çok zor durum” halinin incelemesi sonucu bulunan rasyo değerine göre tecil ve taksitlendirmeye konu borçlar azami 30 veya 36 aya kadar taksitlendirilebilecektir. Borçluların, 36 ayı aşan ya da talepte bulunulan borç türüne ilişkin borcun sadece icraya intikal eden kısmının tecil ve taksitlendirilmesi talepleri kabul edilmeyecektir.
Yine, söz konusu tecil ve taksitlendirme süreleri azami süreler olup, tecile yetkili makamlarca borç tutarına bakılarak, borçlunun zor durumuna, borçlarının ödenmesi hususundaki iyi niyetine ve daha önce yapılan tecil ve taksitlendirmelerde borcun ödenip ödenmediği gibi hususlara bakılarak azami taksitlendirme süreleri kadar borçların tecil ve taksitlendirilmesi yapılabilecektir. Ancak, tecile yetkili makamlarca borcun azami taksitlendirme sürelerinden daha az bir sürede ödenebileceğine kanaat getirilmesi halinde bu sürelerden daha az süreli taksitlendirme işlemi yapılabilecektir.
Borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır. Ancak, borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki taksit tutarının % 50’ sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilir.
Buna göre, borçlularca kademeli taksit talebinde bulunulması durumunda, en fazla başlangıçtaki altı aya ait taksit tutarları tecil ve taksitlendirmeye konu toplam borç tutarının, tecile yetkili makamca uygun görülen taksit sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak tutarın %50 sinden az olmamak kaydıyla hesaplanacaktır. (Talep edilmesi halinde düşük taksit tutarları %50 nin üzerinde de olabilecektir.) Daha sonraki aylara ait taksit tutarları ise geriye kalan borç miktarının kalan taksit sayısına bölünmesi suretiyle eşit olarak hesaplanacaktır.
Örnek-1: HS Belediye Başkanlığının, 120.000 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borçlarının, ilk 6 ayı için (%50’den az olmamak kaydıyla) düşük olmak üzere, 12 ay kademeli tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu ve Mali Durum Bildirim Formu ile beyan edilen bilgilere istinaden rasyonun 1,85 olduğu varsayıldığında, ödeme planı aşağıda gösterildiği şekilde düzenlenecek ve tecil faiziyle birlikte ödenecektir.
1. TAKSİT 5.000 TL 7. TAKSİT 15.000 TL
2. TAKSİT 5.000 TL 8. TAKSİT 15.000 TL
3. TAKSİT 5.000 TL 9. TAKSİT 15.000 TL
4. TAKSİT 5.000 TL 10.TAKSİT 15.000 TL
5. TAKSİT 5.000 TL 11.TAKSİT 15.000 TL
6. TAKSİT 5.000 TL 12.TAKSİT 15.000 TL
Örnek-2: ZRH A.Ş.’nin 31/12/2008 tarihi itibarıyla 200.000 TL sigorta primi ve 160.000 TL gecikme cezası ve zammından oluşan toplam 360.000 TL borcu için, 31/12/2008 tarihinde ilk 6 aya ilişkin taksit tutarı aylık 7.500 TL olmak üzere, toplam 24 ay kademeli tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu ve başvuru tarihi itibarıyla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirce düzenlenen raporda belirtilen rasyonun “1,29” olduğu varsayıldığında, ödeme planı aşağıdaki şekilde düzenlenecek ve tecil faiziyle birlikte ödenecektir.
1.TAKSİT 7.500 TL 13. TAKSİT 17.500 TL
2.TAKSİT 7.500 TL 14. TAKSİT 17.500 TL
3.TAKSİT 7.500 TL 15. TAKSİT 17.500 TL
4.TAKSİT 7.500 TL 16. TAKSİT 17.500 TL
5.TAKSİT 7.500 TL 17. TAKSİT 17.500 TL
6.TAKSİT 7.500 TL 18. TAKSİT 17.500 TL
7.TAKSİT 17.500 TL 19. TAKSİT 17.500 TL
8.TAKSİT 17.500 TL 20. TAKSİT 17.500 TL
9.TAKSİT 17.500 TL 21. TAKSİT 17.500 TL
10.TAKSİT 17.500 TL 22. TAKSİT 17.500 TL
11.TAKSİT 17.500 TL 23. TAKSİT 17.500 TL
12.TAKSİT 17.500 TL 24. TAKSİT 17.500 TL
Örnek-3: AG Ltd. Şti’nce 30/12/2008 tarihi itibarıyla Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne 720.000 TL sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcu için ilk 6 aylık taksit tutarı kademeli olmak üzere 36 ay tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulmuştur. Başvuru tarihi itibarıyla yeminli mali müşavirce düzenlenen raporda belirtilen rasyonun 1,50 olduğu varsayıldığında, ödeme planı aşağıdaki şekilde düzenlenecek ve tecil faiziyle birlikte ödenecektir.
1.TAKSİT 10.000 TL 13. TAKSİT 22.000 TL 25.TAKSİT 22.000 TL
2.TAKSİT 10.000 TL 14. TAKSİT 22.000 TL 26.TAKSİT 22.000 TL
3.TAKSİT 10.000 TL 15. TAKSİT 22.000 TL 27.TAKSİT 22.000 TL
4.TAKSİT 10.000 TL 16. TAKSİT 22.000 TL 28.TAKSİT 22.000 TL
5.TAKSİT 10.000 TL 17. TAKSİT 22.000 TL 29.TAKSİT 22.000 TL
6.TAKSİT 10.000 TL 18. TAKSİT 22.000 TL 30.TAKSİT 22.000 TL
7.TAKSİT 22.000 TL 19. TAKSİT 22.000 TL 31.TAKSİT 22.000 TL
8.TAKSİT 22.000 TL 20. TAKSİT 22.000 TL 32.TAKSİT 22.000 TL
9.TAKSİT 22.000 TL 21. TAKSİT 22.000 TL 33.TAKSİT 22.000 TL
10.TAKSİT 22.000 TL 22. TAKSİT 22.000 TL 34.TAKSİT 22.000 TL
11.TAKSİT 22.000 TL 23. TAKSİT 22.000 TL 35.TAKSİT 22.000 TL
12.TAKSİT 22.000 TL 24. TAKSİT 22.000 TL 36.TAKSİT 22.000 TL
2.6. Tecil ve taksitlendirmenin değerlendirilmesi, ödeme planının düzenlenmesi ve taksitlendirme komisyonunun karar alması
Tecil ve taksitlendirmenin yapılıp yapılmaması hususunda tecile yetkili makamlar tam yetkiye sahiptir. Tecile yetkili makamlarca tecil ve taksitlendirme talepleri değerlendirilirken, borçlunun öteden beri borçlarını ödemede iyi niyetli olup olmadığına bakılacaktır. Borçlunun tecil talep tarihi ile tecilin yapıldığı tarih arasında geçen sürede ilk taksit ve devam eden taksitlerle cari ay borçlarını ödemesi iyi niyetinin bir delili olarak algılanacaktır.
Tecil ve taksitlendirmeyi yapacak makamlar, usul ve esaslara göre tayin ettikleri taksitlendirme şartlarını belirleyeceklerdir. Tayin edilen şartların borçlu tarafından kabul edilmesi esastır. Borçlu tecil ve taksitlendirme şartlarını kabul ettiğini yazılı olarak ilgili makama bildirebileceği gibi, tecil ve taksitlendirmenin kabul edilmesine ilişkin yazının Ünitede kalan nüshasını imzalamasıyla da yapabilecektir. Borçlu tarafından tecil ve taksitlendirme şartları kabul edilmediği takdirde tecil ve taksitlendirme yapılmayacaktır.
Buna göre; sosyal güvenlik merkezlerince takip edilen 1.000.000 TL’na kadar olan Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde yetkili olan sosyal güvenlik merkezlerince tecil ve taksitlendirme işlemi icra memuru, şef/yetkili memur, (varsa icra servisinin bağlı bulunduğu müdür yardımcısı) merkez müdüründen oluşan komisyon tarafından (Ek: 4/a), sosyal güvenlik il müdürünün yetkili olduğu 1.000.001- 2.000.000 TL arası Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirme işleminde icra memuru, şef/yetkili memur, merkez müdürü, il müdür yardımcısı ve il müdüründen oluşan komisyon tarafından karara (Ek :4/b) bağlanır. Tecil ve taksitlendirme komisyon kararları her yıl birden başlamak üzere numaralandırılır ve 3 nüsha düzenlenir. Birinci nüshası icra takip dosyasına takılır, ikinci nüshası ilgili servise gönderilir. Üçüncü nüshası ise ayrı dosyada sıra numarasına göre klase edilir. Karar numaraları karar kayıt defterinden izlenir.
Yapılan tecil ve taksitlendirme işlemi sonuçlandıktan sonra örneği (Ek: 5) de yer alan yazı kullanılarak ödeme planı ile birlikte borçluya tebliğ edilir.
2.7. Teminat ve teminat aranılmayacak durumlar
Borçludan teminat alınması 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan tecil şartları arasındadır. Ancak, söz konusu maddeye 5766 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrada, “Şu kadar ki, amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı ellibin Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranılmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı ellibin Türk Lirasını aşan kısmın yarısıdır. Bakanlar Kurulu; bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, borçlunun tecil ve taksitlendirmeye konu borç toplamının 50.000 Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmaması şartıyla tecil edilecek borçlar için teminat aranılmayacaktır.
Teminat aranılmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde 50.000 Türk Lirası sınırı, işyeri ve borç türüne bakılmaksızın borçlunun veya işverenin alacaklı Kurum ünitesine olan borç toplamı esas alınarak belirlenir.
Örnek-1: Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde işlem gören A.Y. Ltd. Şti.’nin ünitede tescilli 2 ayrı işyerinden dolayı 15/12/2008 tarihi itibarıyla birinci işyerinden Kurumumuza olan 25.000 TL sigorta primi, ikinci işyerinden dolayı 20.000 TL işsizlik sigortası primi ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve zammından oluşan toplam 45.000 TL tutarındaki borcunun 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmesi için başvuruda bulunması durumunda, işyeri ve borç türüne bakılmaksızın borç toplamı 50.000 TL’nın altında olduğundan herhangi bir teminat istenilmeksizin Kurum alacağı tecil ve taksitlendirilebilecektir. Ancak, bu borçlunun üçüncü bir işyerinden dolayı ayrıca 15.000 TL tutarında idari para cezası ve gecikme cezası ve zammından oluşan borcunun bulunması durumunda toplam borç tutarı 50.000 TL’nı aştığı için aşan kısmın yarısı (10.000/2 ) 5.000 TL kadar teminat istenilecektir.
Örnek- 2: S.S. Ltd. Şti.’nin Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde tescilli işyerlerinin borcu 40.000 TL, Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde tescilli işyerlerinin borcu 35.000 TL, Bilecik Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde tescilli işyerlerinin borcu 25.000 TL olmak üzere, Kuruma toplam 100.000 TL borcu olmakla birlikte, her bir il müdürlüğüne olan borçların toplamı ayrı ayrı 50.000 TL’nin altında kaldığı için ilgili il müdürlüklerince herhangi bir teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilecektir.
Yine, 48 inci maddeye eklenen ikinci fıkra hükmü uyarınca, tecil ve taksitlendirilecek Kurum alacaklarının toplam tutarının 50.000 Türk Lirasını aşması durumunda gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı 50.000 Türk Lirasını aşan kısmın yarısı kadar olacaktır.
Örnek-3: KS AŞ.’nin, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne bağlı Bakırköy Sosyal Güvenlik Merkezinde tescilli işyerlerinin borcu 32.000 TL, Fatih Sosyal Güvenlik Merkezinde tescilli işyerlerinin borcu 45.000 TL, Pendik Sosyal Güvenlik Merkezinde tescilli işyerlerinin borcu 100.000 TL olmak üzere, anılan il müdürlüğüne toplam 177.000 TL borcu olmakla birlikte, Bakırköy ve Fatih Sosyal Güvenlik Merkezine olan borçların ünite bazında her biri 50.000 TL’nın altında kaldığı için anılan Sosyal Güvenlik Merkezlerince herhangi bir teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilecektir. Ancak, Pendik Sosyal Güvenlik Merkezine 100.000 TL borcu bulunması nedeniyle teminat aranılmayacak tutar olan borcun 50.000 TL’nı aşan kısmı için (50.000/2) 25.000 TL tutarında teminat alınacaktır.
Örnek-4: EC Ltd. Şti.’nin Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezine olan 35.000 TL sigorta primi, 20.000 TL işsizlik sigortası primi, 5.000 TL idari para cezası ve gecikme cezası zammından oluşan toplam 60.000 TL tutarındaki borcunun 18 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmesi için başvuruda bulunması halinde, tecil ve taksitlendirme talebinin kabul edilebilmesi için toplam borcun 50.000 TL’yi aşan kısmının (60.000-50.000 = 10.000 ) yarısı kadar (10.000/2 ) 5.000 TL teminat göstermesi gerekmektedir.
Teminat aranılmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelere ilişkin olarak belirlenen 50.000 Türk Lirası tutarındaki sınır, tecil ve taksitlendirilen borçların toplamı esas alınarak uygulanacağından, borçlunun tecil ve taksitlendirilen ve tecil şartlarına uygun olarak ödeme yaptığı borçları için bu sınır dikkate alınmış ise yeni tecil ve taksitlendirme taleplerinde daha önce tecil edilmiş borç tutarı ile talepte bulunulan borç tutarının toplamı dikkate alınır.
Örnek-5: ŞK Ltd. Şti.’nin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan toplam 60.000 TL tutarındaki borcu 5.000 TL değerinde teminat alınarak 20 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiş iken daha sonraki bir tarihte tahakkuk eden 12.000 TL tutarındaki idari para cezası borcunun ayrıca tecil ve taksitlendirilebilmesi için toplam borcun 50.000 TL’yi aşan kısmının (72.000 –50.000 = 22.000 ) yarısı kadar (22.000/2) 11.000 TL teminat göstermesi gerekmektedir. (5.000 TL’lik teminat daha önce alındığından 6.000 TL ek teminat istenilecektir.)
Örnek- 6: ŞP Ltd. Şti.’nin Artvin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan toplam 49.990 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammı borcu teminat alınmaksızın 15 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu tarafından 16.010 TL cari ay sigorta primlerinin de taksitlendirmeye dahil edilmesinin talebi halinde bu defa toplam borcun 50.000 TL’yi aşan kısmının (66.000–50.000 = 16.000 ) yarısı kadar (16.000/2) 8.000 TL teminat göstermesi gerekmektedir.
Kurumumuz alacakları teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirilmiş olmakla birlikte, tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun ödeme yapılmaması nedeniyle tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmuş ise, borçlunun teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından yararlanmadığı, başka bir tecil ve taksitlendirilmiş borcu bulunmadığı takdirde, 50.000 Türk Lirası tutarındaki teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından tekrar yararlandırılır.
Örnek-7: PD Ltd. Şti.’nin Nevşehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan toplam 30.000 TL tutarındaki borcu teminat alınmaksızın 12 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiş olmakla birlikte, taksitlerin ödenmemesi nedeniyle tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmuştur. Borçlu şirket tarafından taksitlendirme işleminin bozulmasından sonra bu defa toplam 45.000 TL borç için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulması durumunda üniteye olan borcu 50.000 TL’den az olduğu için anılan şirketin borcu, diğer şartların da sağlanması kaydıyla herhangi bir teminat istenilmeksizin yeniden tecil ve taksitlendirilebilecektir.
Tecil ve taksitlendirilen borç toplamının 50.000 TL’den fazla olması ve tecil şartlarına uygun taksit ödemeleri devam ettiği sürece borçlu tarafından başkaca borçları için yeni tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulduğunda, daha önce tecil edilmiş borçların 50.000 TL’ye kadar olan kısmı için teminat aranılmamış olması nedeniyle, tecil ve taksitlendirilmesi talep edilen borcun yarısı değerinde teminat gösterilmesi istenilecektir.
Örnek-8: SÇ Ltd. Şti.’nin Tokat Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan 60.000 TL tutarındaki işsizlik sigortası primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcuna karşılık 5.000 TL değerinde teminat alınarak 16 ay süre ile tecil ve taksitlendirilen borçlarından başka 100.000 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcunun da tecil ve taksitlendirilmesi talebinde bulunması halinde, yeni tecile konu borç toplamı olan 100.000 TL’nin yarısı kadar (100.000/2) 50.000 TL teminat gösterilmesi gerekmektedir.
2.8. Teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılması
Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde teminat olarak taşınmaz gösterilmiş ise değer tespitlerinde;
a) Ekspertiz Raporu Yönergesi hükümleri çerçevesinde Kurum teknik elemanlarınca düzenlenen raporlar,
b) Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde yetkilendirilmiş değerleme uzmanları veya değerleme şirketleri tarafından düzenlenen raporlar,
c) Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları veya bunların bağlı olduğu Birlik yönetimlerince bilirkişilik, eksperlik ve hakemlik yapma yetkisi verilenler tarafından düzenlenen raporlar,
ç) Bankalar ve sigorta şirketleri tarafından yaptırılan değer tespitine ilişkin raporlar,
d) Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş bilirkişilerce düzenlenen raporlar,esas alınır.
Yukarıdaki fıkranın (a) ve (d) bentlerinde belirtilenler hariç olmak üzere diğer bentlerinde sayılan şekilde değer tespitine ilişkin düzenlenen raporlarda, rapor düzenleyen ekspertiz veya bilirkişilerin yetki veya ruhsat belgelerinin rapora eklenmesi zorunludur.
Gösterilen teminat taşınır ise, öncelikle icra memurunca değer tespiti yapılır. Taşınırın niteliğine göre bu servislerce ya da ünite amirince gerek görülmesi halinde bilirkişilere değer biçtirilir ya da ilgili meslek ve esnaf odalarından görüş alınır veya emsal malların piyasa araştırması yaptırılır.
Kurum alacaklarına karşılık öncelikle, üzerinde başka idareler ile gerçek veya tüzel kişilerin haciz, ipotek, rehin gibi kısıtlayıcı takyidatları bulunmayan ve satış kabiliyeti olan mallar teminat olarak alınır.
Borçlunun yukarıda belirtilen nitelikte takyidatsız mallarının bulunmaması ve borçlu tarafından teminat olarak gösterilen mallar üzerinde ipotek, rehin, haciz gibi takyidatların bulunması halinde, tecil ve taksitlendirmeye konu alacağın güncel değeri ile birlikte diğer güncel takyidat değerleri toplamının, teminatın tespit edilen değerini aşmaması halinde teminat olarak kabul edilebilir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme işleminde Kurum alacağına karşılık teminat olarak gösterilen malların değer tespiti için düzenlenen bilirkişi raporlarındaki değer tespiti yapılan malın niteliği, özellikleri, satış kabiliyeti, birim değeri, gayrimenkul ise konumu, kullanım alanı, tapu bilgileri, üzerinde işgal veya tapuya şerh edilmemiş yapıların bulunup bulunmadığı gibi imar durumunu belirleyici hususlar ile piyasa analizleri, inşaat özellikleri ve diğer faktörlerin yer alıp almadığına dikkat edilecek, ayrıntılı olarak düzenlenmemiş yalnızca değerini belirtir şekilde düzenlenen ve bilirkişinin uzmanlık alanına girmeyen raporlara itibar edilmeyecektir.
Bu nedenle, gayrimenkullerin değer tespitine ilişkin bilirkişi raporlarında önerilen hususlarda tereddüt veya şüpheye düşülmesi halinde, yeniden başka bir bilirkişi raporu düzenlenmesi istenebileceği gibi, gerek görüldüğü durumlarda değer tespiti yapılmış olan gayrimenkulleri yerinde görüp incelenmek suretiyle Kurum Ekspertiz Yönergesine göre Kurum teknik elemanlarına da değer tespiti yaptırılmak suretiyle işlem yapılacaktır.
Öte yandan, yapılacak tecil ve taksitlendirme işleminde borçlulardan teminat olarak öncelikle 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan kıymetlerden paraya çevrilmesi kolay olan nakit niteliğindeki kıymetler, banka teminat mektubu, hazine bonosu ve devlet tahvili gibi teminatların alınmasına gayret gösterilecektir.
Ancak, borçlularca bu nitelikteki kıymetlerin teminat olarak gösterilmesi çoğu zaman mümkün olamadığından, 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde öngörüldüğü şekilde Kurumca haczedilmek suretiyle teminat olarak alınması mümkün olan menkul ve gayrimenkul niteliğindeki malların teminat olarak gösterilmesi halinde, bu nitelikteki malların durumu olayına münhasır olarak farklılık gösterebileceğinden, değer tespitine ilişkin raporlar da dikkate alınarak öncelikle satış kabiliyeti yüksek olan, Kurumca muhafazası kolay, zaman içinde değer yitirmeyen ve Kurum alacağının tahsilini kolay kılan nitelikteki menkul ve gayrimenkul malların teminat olarak alınmasına dikkat edilecektir.
Borçlularca yukarıda da açıklandığı üzere nakit niteliğinde veya üzerinde ipotek, rehin, haciz ve diğer kısıtlayıcı nitelikteki takyidatlar bulunmayan menkul veya gayrımenkul niteliğindeki herhangi bir malının bulunmadığının bildirilmesi ve tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulduğu tarihe kadar yürütülmüş olan icra takip işlemleri ile bu tarihe kadar ünitece yapılmış olan mal varlığı araştırması neticesinde üzerinde ipotek, rehin, haciz gibi takyidat bulunmayan menkul veya gayrimenkul mal bulunmadığının anlaşılması durumunda, teminat olarak gösterilen mahcuz mallar üzerindeki Kurum haczinden önce takyidatların güncellenmiş tutarları ile tecil ve taksitlendirmeye konu borç için gösterilmesi gereken teminat tutarının, söz konusu mahcuz malın bilirkişi raporu ile tespit edilmiş değeri toplamından daha az olması gerekmektedir.
Örnek-1: NŞ Anonim Şirketince Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne toplam 200.000 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcu için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulmuş, İl Müdürlüğünce yapılan takipler sonucunda tapu kayıtları üzerine haciz konulan fabrika niteliğindeki gayrimenkul dışında başkaca malının bulunmadığı anlaşılmış ve bu gayrimenkulun değerinin de bilirkişi raporu ile 900.000 TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu gayrimenkul üzerinde Kurum alacağı için konulmuş hacizlerden önce tesis edilmiş ipotek ve hacizlerin toplam güncel değerinin 500.000 TL olarak tespit edildiği varsayılır ise, takyidatların değeri ile tecil ve taksitlendirmeye konu Kurum alacağı için gösterilmesi gereken (150.000/2) 75.000 TL’nin toplam tutarı (575.000 TL) gayrimenkulun değerinden az olduğu için fabrika niteliğindeki bu gayrimenkulun teminat olarak alınması mümkündür.
Diğer taraftan, borçluların teminat olarak üzerinde ipotek, rehin ve haciz gibi takyidat bulunmayan bir kısım menkul ve gayrimenkul malının yanı sıra üzerinde ipotek, rehin ve haciz gibi takyidat bulunan mallarının da teminat olarak gösterilmesi durumunda, öncelikle takyidatsız malların teminat olarak alınması gerektiğinden, takyidatlı malın değerinin Kurum alacağını karşıladığı gerekçesi ile takyidatsız mallar üzerindeki Kurum hacizleri kaldırılmayacaktır.
2.9. Teminat dışındaki hacizlerin kaldırılması
Tecil ve taksitlendirme işlemi kesinleştikten sonra, teminat olarak gösterilen mallar üzerine haciz konulmak kaydıyla, tecile yetkili makamlarca kendilerine tanınan yetkilerle sınırlı kalmak suretiyle borçlunun talebi halinde fazlaya ilişkin hacizler kaldırılır.
Üçüncü kişilere 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine istinaden haciz bildirileri gönderilmiş olması ve borçlu tarafından da bu sürede borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi için talepte bulunulması halinde, öncelikle haciz bildirilerinden dolayı üçüncü kişiler nezdinde tahakkuk eden hak ve alacakların Kurum hesaplarına aktarılması ve cari esaslara göre borca mahsup edilmesini müteakip bakiye borç tutarının tecil ve taksitlendirilmesi gerekmektedir.
Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine haciz konulmuş ya da üçüncü kişiye haciz bildirisi gönderilmiş olunması ve bu sürede borçlunun da tecil ve taksitlendirme talebinde bulunması halinde, üçüncü kişi tarafından, haczedilmiş hak ve alacaklar Kurum hesaplarına aktarılmadığı veya borçlunun hak ve alacağının bulunmadığı bildirilmediği sürece tecil ve taksitlendirme işlemleri yapılmayacaktır.
Ancak, üçüncü kişilerce kendilerine gönderilen haciz bildirilerine karşılık verilen cevaplarda borçlunun hak ve alacağının bulunduğu ancak, ödemesinin ileriki bir tarihte yapılmasının mümkün olduğu veya haczin işlendiği ve ilerde hak ve alacağın bulunması halinde Kuruma ödeneceğinin bildirilmiş olunması ya da maaş, kira, hakediş, istihkak, fatura bedeli vb. gibi her ay tahakkuk eden bir alacağa haciz konulmuş ise mutlaka üçüncü kişi ile irtibata geçilerek haczedilmiş hak ve alacağın Kurum hesaplarına aktarılmasını müteakip tecil ve taksitlendirme talepleri değerlendirilecektir. Bu durumdaki taksitlendirmeler ünite tecil ve taksitlendirme komisyonunda kabul edilmiş ise haczedilen hak ve alacağın Kurum hesaplarına aktarılmış olması nedeniyle üçüncü kişideki hak ve alacaklar üzerine konulmuş hacizler kaldırılacaktır.
Dolayısıyla, haczedilen hak ve alacaklar taksitlendirmenin kabul edilmesinden önce Kurum hesaplarına aktarıldığından, taksitlendirmenin tecil ve taksitlendirme komisyonunca onaylanmasından sonra herhangi bir meblağın Kurum hesaplarına aktarılması söz konusu olmayacaktır.
Öte yandan üçüncü kişilerce, kendilerine gönderilen haciz bildirilerine karşılık verilen cevaplarda borçlunun hak ve alacağının bulunmadığı bildirilmiş ve hacze de itiraz edilmiş ise, haciz bildirileri üçüncü kişilere tebliğ edildiğinde hüküm ifade edeceğinden, bu aşamada borçlunun tecil ve taksitlendirme taleplerinin değerlendirilmesinde üçüncü kişiler ile yazışma yapılarak hak ve alacağının bulunup bulunmadığının sorulmasına gerek bulunmamaktadır.
Borç miktarına göre tecil ve taksitlendirme yetkileri ünite tecil ve taksitlendirme komisyonunda bulunmayan alacaklar için borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulmuş ise, tecil ve taksitlendirme taleplerinin Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü İhtilaflı Prim İşleri ve İcra Daire Başkanlığına gönderilmeden önce yukarıdaki hususlar göz önüne alınarak üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların Kuruma ödenmiş olması gerekmektedir.
2.10. Ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılması, teminatın iadesi ve teminat değişikliği
Borçlunun malları üzerine haciz tatbik edildikten sonra söz konusu borcun tecil ve taksitlendirilmesi halinde, daha önce haczedilmiş malları, tecil ve taksitlendirilen borçları için değerleri tutarınca teminat yerine geçecektir.
Dolayısıyla, bu durumdaki Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde, teminatsız veya zorunlu teminat tutarı esas alınarak tecil ve taksitlendirme uygulaması söz konusu olmayacaktır.
Örnek-1: AA Limited Şirketinin Kurumumuza olan borçlarının tahsilini teminen 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülen icra takibi sonucu borçlu şirkete ait 160.000 TL değerinde fabrika niteliğindeki gayrimenkul ile 75.000 TL değerindeki arsa üzerine haciz konulmuştur. AA Limited Şirketince toplam 200.000 TL tutarındaki borç için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulması halinde, her iki gayrimenkul değerleri tutarınca teminat yerine geçecektir.
Bu örneğe göre, tecil ve taksitlendirmeden önce borcun tamamını karşılayacak değerde haciz yapılmış olduğundan, zorunlu teminat tutarı belirlenmeyecektir. Dolayısıyla zorunlu teminat tutarının fazlası üzerindeki hacizlerin kaldırılması şeklinde bir uygulama da söz konusu olmayacaktır.
Tecil ve taksitlendirme işleminden önce uygulanan ve tecil ve taksitlendirmeye konu alacağın tamamını karşılayacak değerde olan hacizler ile alınmış olan teminatlar üzerindeki hacizlerden bir kısmının borçlu tarafından daha sonraki bir tarihte kaldırılmasının veya iadesinin istenilmesi durumunda, talep tarihine kadar olan taksit tutarlarının ve cari ay borçlarının ödenmiş ve daha önce alınmış olan teminatın bölünebilir nitelikte olması durumunda, ödenen miktarı aşmamak kaydıyla tecil ve taksitlendirilen borçtan fazlaya ilişkin teminatlar üzerindeki hacizler kaldırılır veya iade edilir.
Örnek-2: Yukarıdaki örnek (1)’e göre borçlu AA Limited Şirketinin borçları 10 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilerek 3 taksitin ödendiği varsayıldığında, kalan borç tutarı 140.000 TL olacağından, borçlunun gayrimenkulleri üzerine tecil ve taksitlendirmeden önce konulan hacizler ödenen taksit tutarları nispetinde kaldırılabileceğinden, kalan 140.000 TL ve hesaplanan tecil faizinden oluşan borcu 160.000 TL tutarındaki fabrika niteliğindeki gayrimenkulün değeri karşıladığından diğer gayrimenkul üzerindeki haciz kaldırılabilecektir.
Tecil ve taksitlendirme işleminden önce haczedilen malların değeri tecil ve taksitlendirmeye konu borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla ise, Kurum hacizleri tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenen taksitler sonucunda kalan borç tutarı, hacizli mal değerinin altına inmediği sürece kaldırılmaz.
Tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının hacizli malın değerinin altına inmesi durumunda, mahcuz malın bölünebilir nitelikte olması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde uygulanan hacizler kaldırılır.
Örnek-3: ŞK Kollektif Şirketinin 600.000 TL tutarındaki sigorta primi, gecikme cezası ve zammından oluşan borcundan dolayı Eskişehir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğümüzce her biri 40.000 TL değerindeki 10 araç (toplam 400.000 TL) üzerine haciz tatbik edilmiştir. Borçlu şirketçe tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulmuş ve söz konusu borçlar 24 eşit taksitle ödenmek üzere taksitlendirilmiştir.
Haczedilen araçların değeri tecil ve taksitlendirmeye konu borç tutarından az, ancak 48 inci madde hükmüne göre gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarından (600.000-50.000)/2=275.000 TL den fazladır. Bu durumda söz konusu borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borçlu şirketten ayrıca teminat istenilmeyecektir.
Borçlu şirketçe, 10 taksit tutarı olan 250.000 TL ödendikten sonra tecil ve taksitlendirmeye konu kalan borç tutarı (600.000-250.000) 350.000 TL olacaktır. Bu tutar hacizli araçların değerinden az olduğundan sadece bir araç üzerindeki haciz kaldırılabilecektir.
Borcun tecil ve taksitlendirilmesinden önce haczedilmiş malların değeri, tecil ve taksitlendirilen borç tutarından ve istenilmesi gereken zorunlu teminat tutarından az ise, haczedilen malların değeri ile gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarı arasındaki fark kadar teminat gösterilmesi istenilir. Bu durumda yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde istenilecek zorunlu teminat tutarı belirlenirken 50.000 TL sınırı dikkate alınır.
6183 sayılı Kanun uyarınca herhangi bir haciz uygulaması olmadan tecil ve taksitlendirilen borçlar için alınan teminatlar, tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler sonucunda kalan taksitli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde (bölünebilir nitelikte olması şartıyla) iade edilir.
Diğer taraftan, haciz tatbik edilmemiş Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirmesi sırasında gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarının belirlenmesinde hesaplanacak tecil faizleri dikkate alınmamakla birlikte, hacizlerin kaldırılmasında ve teminatların iadesinde ödenmesi gereken tecil faizinin de dikkate alınması gerekmektedir.
Tecil ve taksitlendirme talebi kabul edildikten sonra borçlunun gösterdiği teminatlarda değişiklik talep edilmesi halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması kaydıyla, borçlunun verdiği teminat, kısmen veya tamamen aynı değerde ve aynı nitelikte veya paraya çevrilmesi daha kolay başka teminatlarla değiştirilebilir.
Borçlunun tecil ve taksitlendirme talebi üzerine yapılan ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılması, teminatların iadesi ile teminat değişikliğine ilişkin talepleri tecil ve taksitlendirme komisyonunca değerlendirilecektir.
2.11. Aylık taksitlerin ve cari ay primlerinin aksatılması
Tecil ve taksitlendirmeye konu taksitlerden bir veya birbirini izleyen iki taksitin ödenmemiş olması durumunda, bu taksit ya da taksitlerin ödenmeyen ilk taksiti izleyen üçüncü taksitle birlikte tamamının ödenmiş olması ve ödeme planındaki son taksit süresinin aşılmaması kaydıyla tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz.
Ayrıca, bu hak tecil ve taksitlendirme süresi içerisinde birden fazla kullanılabilir. Ancak ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, 6183 sayılı Kanunda belirtilen azami taksitlendirme süresinin aşılmaması kaydıyla bu tutarın son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısmın tecil faizi ile birlikte ödenmesi halinde de tecil ve taksitlendirme işlemi devam eder.
Örnek-1: NY Ltd. Şti.’nin Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne olan borçları 2009/Ocak ayında 18 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu tarafından 2009/Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin taksitler süresinde ödenmiştir. Ancak, 2009/Nisan ayı içinde ödenmesi gereken taksit tutarı ödenmemiş, 2009/Mayıs ve Haziran aylarına ait taksitler ise vadesinde ödenmiştir. Nisan ayına ilişkin taksitin en geç 2009/Temmuz ayında ödenmesi gereken taksitle birlikte ödenmesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
Borçlu şirketçe daha sonra 16 ve 17 nci taksitleri ödenmemiş iken son taksit olan 18 inci taksitin ödenmesi gereken 2010 yılının Haziran ayı içinde 16 ve 17 nci taksitlerin ödenmesi halinde, 28/6/2010 tarihinde ödenmesi gereken son taksitin 28/7/2010 tarihine kadar ödenmesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
Örnek-2: NB Belediye Başkanlığının Bakırköy Sosyal Güvenlik Merkezine olan borçları 2009/Ocak ayında 36 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmiştir. Borçlu tarafından 2009/Ocak ila 2011/Kasım aylarına ilişkin taksitler süresinde ödenmiştir. Ancak, 2011/Aralık ayına ait son taksit tutarının yasal süresi içinde ödenmemesi halinde (6183 sayılı Kanunda belirtilen azami taksitlendirme süresi 36 ay olduğundan) tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır. Diğer bir ifade ile 2011/Aralık taksit miktarının 37 nci ayın sonunda ödenmesi mümkün bulunmadığından, tecil ve taksitlendirme şartlarının ihlal edilmesi nedeniyle tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Borçluların tecil ve taksitlendirmeye konu borca ilişkin son ayı izleyen ayların (carî ayların) ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında dört defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Ancak, bir takvim yılında en fazla dört aya ait ödenmeyen ya da eksik ödenen cari ay borçlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar ödenmesi halinde borçlunun tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz.
Borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarına ilişkin tecil ve taksitlendirme süresi içinde tahakkuk eden cari ay borçlarının ödenmemesi durumunda, söz konusu cari ay borçları, bir defaya mahsus olmak üzere ilk tecil ve taksitlendirme süresini aşmaması kaydıyla aynı esaslar dahilinde mevcut tecil ve taksitlendirme işlemine dahil edilebilir. Dolayısıyla tecil ve taksitlendirme işlemi devam ederken, aynı borç türü için cari aylardan kaynaklanan borçlardan dolayı ikinci bir tecil ve taksitlendirme yapılmayacaktır. Cari ay, tecil ve taksitlendirmeye dahil edilen son ayı izleyen aylardır.
Örnek-3: MG Ltd Şti.’nin Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne 2008/Ağustos, Eylül, Ekim aylarına ait toplam 50.000 TL sigorta primi, gecikme cezası ve zammı borcu bulunmaktadır. Borçlu, 15/12/2008 tarihinde borçlarının 35 ay sürede ödemek üzere tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiş ve ilk taksiti aynı gün ödemiştir. 2008/Kasım ayı priminin son ödeme tarihi 31/12/2008 olduğundan taksitlendirilmeye dahil edilmemiştir. Bu durumda, 2008/Kasım ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden kaynaklanan borçlardan itibaren cari ay prim borç ödeme yükümlülüğü başlayacaktır.
Yukarıdaki borçlunun tecil ve taksitlendirmesinin yapılmasını müteakip, 2009/Ocak, Şubat, Haziran, Temmuz ve Kasım aylarına ait cari ay primlerini ödememesi halinde, bir takvim yılında dört defadan fazla cari ay prim borçlarının ödenmemesi nedeni ile tecil ve taksitlendirme şartları ihlal edilmiş sayılacağından, aylık taksit tutarları süresinde ödenmiş olsa dahi tecil ve taksitlendirme işlemi bozulacaktır.
Diğer taraftan, aynı borçlunun sadece 2009/Ocak ayı cari ay primini takip eden takvim yılı sonu olan (bu tarihin taksitlendirme süresini aşmaması kaydıyla ) 31/12/2010 tarihine kadar ödememesi halinde, aylık taksitleri düzenli ödenmiş iken, yalnızca bir aylık cari ay primi ödenmemiş olsa dahi tecil ve taksitlendirme şartları ihlal edilmiş sayılacağından söz konusu tecil ve taksitlendirme işleminin bozulması gerekmektedir.
Ancak, aynı borçlunun 2009/Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2010 / Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarının cari ay primlerini ödememesi halinde, bir takvim yılında ödenmeyen cari ay sayısı dört defadan fazla olmadığından, 2009 yılına ait cari ayları 31/12/2010 tarihine kadar, 2010 yılına ait cari ayları ise 35 inci son taksitin ödeme tarihi olan 15/10/2011 tarihinin cumartesi olması nedeniyle takip eden ilk iş günü olan 17/10/2011 tarihinde ödemesi halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmayacaktır.
Tecil ve taksitlendirme işleminde cari ay borçlarının her ay düzenli ödenmesi şartının aranılmayacak olması bu borçların zamanında takip edilmeyeceği anlamına gelmeyeceğinden, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin amir hükmü gereğince, yeni borç birikimine neden olunmamasını teminen, borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarına ilişkin taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki cari ay borçları ile ilgili ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, tecil ve taksitlendirme süresinin sona ermesi beklenilmeden cari ay borçlarının tahsili için cari usul ve esaslar dairesinde icra takip işlemlerine başlanılmasını teminen söz konusu borçlar icraya intikal ettirilecektir.
2.12. Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması
Aylık taksitlerin ve cari ay borçlarına ilişkin ödeme yükümlülükleri ile diğer şartların borçlularca yerine getirilmemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak, muaccel olan alacağın tahsili için cebri icra işlemlerine derhal başlanılacaktır.
6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi, “Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağı borçluya bildirilir. 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.” hükmünü amirdir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme koşullarına uyulmaması üzerine tecil ve taksitlendirme işlemi bozulduğunda borçluya, “karşılığında teminat alınmış olan borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği ve diğer şekillerle cebren tahsile devam edileceğinin” bildirilmesi, 6183 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükmü gereği yasal zorunluluk olduğundan, borçluya yükümlülüklerinin mutlaka bir yazı ile bildirilmesi gerekmektedir.
2.13. Niyabeten takipte taksitlendirme işlemleri
Borçlunun veya mallarının başka mahallerde bulunması durumunda alacaklı sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezleri, borçlu veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri, o mahaldeki sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezleri vasıtasıyla yaptırabilir.
Niyabeten takiplerde borçlu tarafından talep edilmesi halinde, tecil ve taksitlendirme işlemleri, borçlunun dosyasının işlem gördüğü sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezi yerine niyabeten takibi yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezi tarafından yapılabilir.
2.14. Daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirmeler
Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu tarihten önceki iki takvim yılı içinde, özel kanunlardan yararlanmak amacıyla bozulmuş olanlar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre üç defa tecil ve taksitlendirme işleminin bozulmuş olması durumunda taksitlendirmeye konu borç ödenmediği sürece tecil ve taksitlendirme talepleri kabul edilmeyecektir.
Buna göre, yapılacak tecil ve taksitlendirmelerin değerlendirilmesinde, borçlularca talepte bulunulan yıl ile birlikte geriye doğru iki takvim yılı içinde bozulan tecil ve taksitlendirme sayısı dikkate alınacaktır.
Örnek-1: 19/12/2008 tarihinde 40.000 TL tutarındaki işsizlik sigortası primi borcunun 16 ay süre ile tecil ve taksitlendirilmesi talebinde bulunan SŞ Ltd. Şti.’nin 1/1/2006 ila 19/12/2008 tarihleri arasında bozulan tecil ve taksitlendirme sayısına bakılmak suretiyle değerlendirme yapılacak, yapılan değerlendirme sonucunda bu süre içerisinde üç defa bozulmuş taksitlendirme işlemi var ise, bu durumda olan borçlunun 19/12/2008 tarihli tecil ve taksitlendirme talebi reddedilecektir.
Diğer taraftan, tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulan tarihten önceki iki takvim yılı içinde bozulmuş olan tecil ve taksitlendirme sayılarının belirlenmesine ilişkin uygulama sosyal güvenlik il müdürlüğü/ sosyal güvenlik merkezi ve borçlu bazında yapılacaktır.
2.15. Tecil ve taksitlendirmelerde şahsi kefaletin kabul edilmesi
Kuruma borcu olmasına ve bu borçlarını da tecil ve taksitlendirmek suretiyle ödemek istemelerine rağmen, bazı borçluların 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen teminatları gösterememesinden dolayı hem Kurum alacağının tahsilinin güçleştiği hem de borçluların ticari faaliyetlerini sürdürememe gibi sıkıntıyla karşı karşıya kaldıkları gözlenmektedir.
6183 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde, 10 uncu maddeye göre teminat sağlayamayanların muteber bir şahsı müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu gösterebilecekleri, şahsi kefaletin tespit edilebilecek şartlara uygun olarak noterden tasdikli mukavele ile tesis olunacağı, şahsi kefalet ve gösterilen şahsi kefili kabul edip etmemekte alacaklı tahsil dairesinin serbest olduğu belirtilmiştir.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talep tarihine kadar Kurumca yapılmış olan mal varlığı araştırması sonucunda hacze kabil bir malının bulunmadığı veya yapılan takipler sonucunda haczolunmuş mallarının Kurum alacağının tamamını karşılar nitelikte olmadığının tespit edilmesi ve bu borçluların 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesindeki teminatları da sağlayamamaları durumunda Kurum alacağını karşılayacak tutarda mal varlığının olduğu anlaşılan muteber bir üçüncü şahıstan noterden tasdikli şahsi kefalet senedi alınmak suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilir.
2.16. Tecil ve taksitlendirme talepleri uygun görülmeyen borçlular
Tecil ve taksitlendirme talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular, söz konusu borçlarını anılan yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihinden itibaren Kurumca 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde, borcun ödendiği tarihe kadar tecil faizi alınmak suretiyle borç tecil olunur.
Buna göre, tecil ve taksitlendirme talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlulara “taleplerinin uygun görülmediği, ancak tecil talebine konu olan borçlarını bu yazıyı tebellüğ ettikleri tarihten itibaren verilen süre içinde ödedikleri takdirde, bu ödeme süresi içinde geçen zaman için kendilerinden (gecikme cezası ve zammı değil) tecil faizi alınacağının, aksi takdirde bu süreye de gecikme cezası ve zammının uygulanması gerektiğinin” tebliğ edilmesi, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereğince yasal zorunluluk olduğundan, tecil ve taksitlendirme taleplerinin zamanında değerlendirilmesi, tecil talebinin uygun görülmediği durumlarda ise, yukarıda açıklandığı şekilde borçlulara söz konusu tebliğin mutlaka yapılarak Kurumumuz ile borçlular arasında ihtilafa meydan verilmemesi gerekmektedir.
Ünitelerimizce, gerek menkul gerekse gayrimenkul malların satış ilanına kadar, borçlu tarafından yapılan tecil ve taksitlendirme talepleri değerlendirilmeye tabi tutulacaktır.
2.17. Alt işvereni bulunan borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri
5510 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denildiği, sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu öngörülmüştür.
Buna göre, asıl işverenin tecil ve taksitlendirme için başvuruda bulunması halinde, alt işverenin borçlarından da sorumlu olduğundan alt işverenin borçları da dahil edilmek suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılacaktır.
Diğer taraftan, asıl işveren tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmamış ise, alt işverenin kendi borcu için başvuruda bulunması halinde, bu borç asıl işverenden bağımsız olarak taksitlendirilebilecektir.
2.18. Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilecek tecil ve taksitlendirme talepleri
Sosyal güvenlik il müdürlüklerince yetkilerini aşan tutarlardaki tecil ve taksitlendirme talepleri, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilmeden önce gerekli olan bilgi ve belgelerle birlikte “Tecil ve Taksitlendirme Bilgi Formu”nun (Ek: 6) tüm bölümleri eksiksiz olarak doldurulacak ve tanzim eden personel tarafından imzalanıp kaşelenecektir.
2.19. Tecil faizi
Sosyal Güvenlik Kurumunca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilerin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurumumuzca yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde Maliye Bakanlığının belirlediği tecil faizi oranının, beşinci fıkrasında ise tecil faizi oranında değişiklik yapılması halinde bu değişikliğin Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten önce tecil edilen alacaklara değişikliğin yapıldığı tarihe kadar eski oranlar, değişiklik tarihinden itibaren ise belirlenen yeni oran üzerinden tecil faizi uygulanacağı öngörülmüştür.
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde 21/10/2010 tarihine kadar yıllık % 19 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı, 21/10/2010 tarihli ve 27736 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maliye Bakanlığının Seri: C Sıra No: 2 Tahsilat Genel Tebliği ile, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık % 12’ye düşürülmüş bulunmaktadır.
Bundan böyle, söz konusu Tebliğin yayım tarihi olan 21/10/2010 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılacak tecil ve taksitlendirme işlemlerinde yıllık % 12 oranında tecil faizi uygulanacaktır.
Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden (21/10/2010) önce tecil ve taksitlendirilen ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan alacakların bu Tebliğin yayımı tarihinden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına, söz konusu Tebliğin yayımı tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için geçerli olan oranlar, bu Tebliğin yayımı tarihinden sonraki süre için ise yıllık % 12 oranında tecil faizi uygulanacaktır.
Ayrıca, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş ve Türkiye’de sportif alanda faaliyet gösteren spor kulüplerinin 5766 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinden yararlanmak üzere yapmış oldukları müracaatlara istinaden tecil edilen alacaklar için %3,167 oranında uygulanan yıllık tecil faizi oranı bu defa, Maliye Bakanlığının 21/10/2010 tarihli ve 27736 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Seri: C Sıra No: 2 Tahsilat Genel Tebliğinin yayımı tarihinden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yıllık tecil faizi oranının 1/6’sı olan (12/6=) % 2 oranında yıllık tecil faizi uygulanacaktır.
Geçmiş dönemler için tecil faiz oranları tablosunda (Ek: 7) yer alan oranlar esas alınacaktır.
←SGK 2011/53 Genelgesi Önceki Sayfa———————————————————————-SGK 2011/53 Genelgesi Sonraki Sayfa→
———————————————————————————————————————————————————————————
(*) T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü
GenelgeTarihi:21/06/2011
Sayı : B.13.2.SGK.0.010.06-010.06.02
Konu: İcra takip haciz ve satış işlemleri
GENELGE 2011/53