Katma değer vergisinden doğan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı konusunda Vergi Usul Kanunu’nda açık bir hüküm yoktur.
Katma değer vergisinden doğan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı sorusunun yanıtı, karşılık ayrılabilecek alacakların bir mal veya hizmet satışı nedeniyle daha önce hâsılat yazılmış olması zorunluluğunun bulunup bulunmaması ile ilgilidir. Bu zorunluluğun bulunduğunun kabul edilmesi halinde, mal veya hizmet satışı ile ilgili olsa da hâsılat yazılmayan katma değer vergisi alacağı için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün değildir.
Şüpheli alacak karşılığı ayrılması için alacağın daha önce hâsılat yazılmasının zorunlu olmadığı, alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili olmasının yeterli olduğu görüşünün kabul edilmesi halinde, katma değer vergisinden doğan alacak için karşılık ayrılmaması için bir neden yoktur. Bu görüşe göre alacağın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması karşılık ayrılması için yeterlidir.
Maliye Bakanlığı daha önce verdiği Özelgelerde, tahsil edilemeyen katma değer vergisi için şüpheli alacak karşılığı ayrılamayacağı görüşünde iken bu görüşünü kısa bir süre sonra değiştirmiş, verilen özelgelerde, faaliyetin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işletme alacaklarının bir unsurunu oluşturan katma değer vergisinden doğan alacaklar için karşılık ayrılabileceği belirtilmiştir . Son olarak yayımlanan 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Bakanlık görüşünü kesinleştirmiştir. Bu Tebliğ’de katma değer vergisinin, ekonomik faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işletmenin alışları sırasında ödenen, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil eden ve doğrudan doğruya mal veya hizmet tesliminden veya ifasından kaynaklanan bir alacak olduğu, bu itibarla, katma değer vergisinden kaynaklanan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesinin; Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinde yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacağı belirtilmiştir.
Çok sayıda yargı kararlarında da;
• Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinde tahsil edilmeyen ve şüpheli hale gelen alacaklar için genel olarak düzenlenen karşılık ayırma ilkesinin katma değer vergisini kapsamadığı yönünde bir hüküm bulunmadığı,
• Mal ve hizmet satışları dolayısıyla tahsili şüpheli hale gelen alacaklar için söz konusu olan karşılık ayırma esasının tahakkuk eden ancak yükümlü tarafından tahsil edilmeden vergi dairesine ödenen katma değer vergisi bakımından uygulanmamasının, Vergi Usul Kanunu’ndaki düzenleme şekline ve vergilemede adalete aykırı düşeceği ve katma değer vergisi esasında indirim müessesesiyle de bağdaşmayacağı
gerekçeleriyle katma değer vergisine ilişkin alacaklar için karşılık ayrılabileceği belirtilmektedir.
Benzer Konular:
Adres:Rağıp Tüzün Mah.Taşkın Sok.No:20 Yenimahalle/ANKARA Tel:(+90 312) 344 98 22 Mail:[email protected]
Tüm hakları ©2009-2010 Kanber KILINÇ Serbest Muhasebeci Mali Müşavir üzerinde saklıdır.