Kısmi süreli çalışma ;” işçi ve işveren arasında karşılıklı anlaşma ile oluşan ve normal iş süresinden daha az olan düzenli çalışma” (ilo) dır.
İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 6. maddesinde; kısmi süreli çalışmanın; “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.” şeklinde tanımı yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde düzenlenen genel bakımdan iş süresinden daha az süreli çalışma olan “Normal Kısmi Çalışma” ve iş bölünmesi-iş paylaşımı veya çağrı üzerine çalışma gibi “Esnek Kısmi Çalışma” olarak iki kısımda değerlendirebiliriz.
kısmi çalışmada 3 unsur vardır.Normal (tam süreli) çalışma süresinden az olması,Bu çalışmanın düzenli ve sürekli olması,Kısmi süreli çalışmanın gönüllü olarak yapılmasıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesinin devamında; “Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.” şeklinde düzenlenerek, hakkın bölünebilir olup olmamasına göre ayrı değerlendirilmiştir.
Tam süreli çalışanlara verilen haklar aynı zamanda kısmi çalışanlar için de geçerlidir.Bu duruma kısmi süreli çalışanların Bölünmeyen hakları olarak atfedilmiştir.Mesala;part-Time çalışan işçilerin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaları halinde, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 47. maddesindeki, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.” hükmüne istinaden ücretleri bir kat fazlasıyla ödenecektir.
kısmi süreli çalışan işçinin yıllık ücretli izin ile ilgili Kanun’un, 53. maddesinde “işyerine girdiği günden başlayarak ? en az bir yıl çalışanlar” yıllık ücretli hak kazanır hükmü ile madde de haftanın her günü tam gün çalışanlar ile kısmi çalışanlar arasında bir ayrım yapılmamıştır. Bu nedenle, kısmi çalışanların da yıllık ücretli izin haklarından, izin süresinden indirim yapılmaksızın yararlandırılması gerekir.
Kısmi süreli çalışan için değerlendirilmesi gereken diğer bir husus ise; işçinin kısmi süreli olarak birden fazla iş yerinde çalışması durumunda, İş Kanunu’na göre Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerde Çalışma Tebliği gereği toplam haftalık çalışma süresinin yasal çalışma süresi olan 45 saati aşmaması gerekir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde, genel bakımdan iş süresi haftada en fazla 45 saat olarak belirlenmiş ve 46. maddesinde ise; 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verileceği belirtilmiş olduğundan haftalık tam süreli çalışan bir işçinin günlük çalışma süresinin 7,5 saat olduğu değerlendirilebilir.Bu durum Kısmi süreli çalışanların ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kanun gereği Part-Time çalışan işçilerde dahil ödenecek ücretin asgari ücretin altında olmaması gerektiği için, kısmi süreli çalışan işçilere ödenecek aylık asgari ücretin 30 güne bölünmesiyle günlük asgari ücret, günlük asgari ücretin 7,5 saat olan normal günlük çalışma süresine bölünmesiyle de saatlik asgari ücret hesaplanacaktır.
part-time çalışan işçinin, haftanın tatilden önceki 6 iş gününde kısmi süreli olarak çalışması halinde ücretli hafta tatiline hak kazanacağını da belirtmekte yarar var.
SSK, Yargıtay[1] kararları doğrultusunda, kısmi çalışanların sigortalılığının hesaplanmasında 7,5 saat çalışmayı 1 gün olarak değerlendirmektedir. SSK’dan görüş isteyen bir apartman yöneticiliği işverenine cevaben SSK Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Takip ve Tahsilat Daire Başkanlığı 24.10.1996 tarih ve VIII- 309-351221 sayılı yazılarında “sürekli olarak günün belirli saatlerinde çalışması durumunu başka bir söyleyişle kısmi çalışmayı konu alan” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.1978 tarihli E. 1997/10-519, K.1978/11-2 kararı hatırlatılarak “İş Yasası’nın 61.maddesinde belirtilen iş süresinin günde .. saat ve asgari ücretin de bu olağan .. saatlik iş süresini karşılayan bir ücret olması dolayısıyla, tam gün çalışmayan ve çalıştığı günlerdeki süreye göre ücret alan sigortalının priminin hesaplanmasında bu özel durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğine” hükmedildiği belirtilerek, “ .. apartmanınızda Pazar günleri hariç haftanın diğer günlerinde yarım gün çalıştırılması düşünülen kapıcının o aydaki toplam çalışma süresinin (112,5 saat) yukarıda açıklanan Yargıtay kararlarında belirlenilen 7,5 saat günlük çalışma süresine bölünmesiyle o aydaki prim ödeme gün sayısının (sigortalının ilgili dönem bordrosuyla SSK’na o ay için kaç gün sigortalı gösterileceği 112,5/7,5=15 olarak) bulunması, prim belgelerinin de 15 gün üzerinden düzenlenmesi, ayrıca sigortalıların (kapıcının) bir ay içinde aldığı ücretin 506 sayılı Yasanın 78. maddesine göre tespit edilen prime esas kazancın alt ve üst sınırları göz önünde bulundurularak pirime tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir[2] . SSK, benzer uygulamayı ilerleyen dönemde de sürdürmüştür. SSK’nın 13.02.2004 tarih 16-318 Ek sayılı genelgesine göre, kısmi çalışanların 7,5 saat çalışmaları 1 sigortalı günü olarak kabul edilmektedir.
Saat ücretli part-time çalışan personelin aylık sigortalılık süresi;
(Aylık çalışma gün sayısı = Ay içinde çalışma saati / 7,5)
şeklinde hesaplanacaktır.Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.Örneğin; ayda 60 saat çalışan ve buna göre ücret alan bir sigortalının (7,5) saatlik çalışma süresinin bir gün kabul edilerek ayda 60/7,5=8 gün sigortalı olması gerekir.
506 sayılı Yasanın 79’uncu maddesinin 2’inci ve 3’üncü fıkralarında “ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır…sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait primler Kurumca re’sen tahakkuk ettirilerek.. primleri tahsil olunur” hükmü yer almaktadır. Yasa, sigortalının bazı günlerde çalıştırılmaması halinde bilgi formu istemektedir. Sigortalının kısmi çalışması nedeniyle aylık prim ödeme gün sayısının 30 günden az olması halinde ne yapılacağı hususunda Yasada açık bir hüküm yer almamaktadır. Ancak SSİY’nin 20/J/5 maddesinde “ Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile birlikte ay içinde (30) günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin.. kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi, ..sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu ..ilgili Üniteye verilir ..” hükmü yer almaktadır. Yönetmelik gereği, kısmi çalışan sigortalıya ait yazılı hizmet sözleşmesi aylık prim ve hizmet belgesi ekinde Kuruma verilmesi halinde, Kurum, sigortalının aylık sigortalı gün sayısını 30’a tamamlamayacaktır. 4857 sayılı İş Yasası’nın 8’inci maddesine göre, süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı yapılması zorunludur. Aynı Yasanın 11’inci maddesinde de belirli süreli iş sözleşmelerin yazılı yapılmasına hükmedilmiştir. Bu iki koşulun dışında, hizmet akdinin yazılı yapılması yasal olarak zorunlu olmamasına rağmen Yönetmelikle, kısmi çalışanların sigortalılık sürelerinin 30 günden az olduğunun belirlenmesinde “yazılı hizmet akdinin” şart koşulması, yasal dayanağı olmayan yönetmelik hükmü olarak değerlendirilmektedir.
Kısmi süreli çalışanların sigorta aylık bildirimlerine ek10 ekleyip vermek zorunludur.Pirimi 30 günden az bildirilen çalışanlar ayrıca kalan eksik günlerini tamamlamaları için istege bağlı pirim ödemeleri gerekmektedir. (5510 sayılı Kanun’un 50. maddesi)
—————————————————————————————————————————————————–
[1] Yargıtay 9. HD. 3.7.1996. E.1994/3968, K.1994/5688, Erişim: http://www.adalet.org/okarar.php (27.09.2005) “..Günlük asgari ücret 7,5 saat çalışmanın karşılığı olduğuna göre, kısmi çalışmalarda günlük asgari ücretin baz alınması yanlıştır”.
[2] Resul Kurt, İş Hukuku ve Sosyal Sigorta Mevzuatında Usul ve Esaslar, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Yayın No:37, İstanbul, 2002, s.517.
SSK, 13.5.2004 tarih 16/318 Ek sayılı Genelgesinde şu örnek yer almaktadır: “Bir öğretmen, özel bir dershane işyerinde 2004/Mayıs ayı içerisinde her gün (2) saat ders vermekte ve karşılığında kendisine saat başına 10 Milyon TL ödenmektedir. Bu öğretmenin ay içindeki prim ödeme gün sayısı: 2 saat X 30 gün= 60 saat, 60 saat/7,5= 8 olacaktır. Aynı öğretmenin 8 günlük prime esas kazancı ise, 10 Milyon TL X 60 saat = 600.000.000.-TL olarak bulunacaktır.Söz konusu prime esas kazanç tutarı 2004/Mayıs ayında geçerli olan prime esas kazançların alt ve üst sınırları arasında bulunduğundan tamamı prime tabi tutulacaktır.”
Benzer Konular:
Adres:Atatürk Bulvarı No:64/25 Kızılay-Çankaya/ANKARA Telefon:(+90 312) 419 80 08 - © 2011 Tüm Hakları Saklıdır.
Web Tasarım:http://websitesitr.com/