Düzenlenen ödeme emrinde, borçtan ortak mı, kanuni temsilci sıfatıyla mı sorumlu tutulduğunun belirtilmesi, borcun tamamının veya sermaye payına göre belli bir kısmının istendiğinin belirtilmesi gerektiği hk.
İstemin Özeti: Müdürü olduğu (…) Limited Şirketi’nin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; şirketten tahsil olanağı kalmayan vergi borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluğun ortaklık sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olduğu, hisse devri halinde hisseyi devralan yeni ortağın şirketin mali durumunu, borçlu ve alacaklı olup olmadığını bildiğinin kabulü gerektiğinden devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından ortaklık payını devralan ortağın sorumlu olduğu olayda, davacı, şirketteki payını 21.05.1997 günlü hisse devir sözleşmesiyle devrettiğinden şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin yasal olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, düzenlenen ödeme emirlerinin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Karar: Müdürü olduğu (…) Limited Şirketi’nin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emirlerini iptal eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtildikten sonra ikinci fıkrasında; ödeme emrinde borcun aslı ve ferilerinin mahiyet ve miktarı, nereye ödeneceği, müddetinde ödenmediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsili ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunulduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağının kayıtlı bulunacağı düzenlenmiştir.
Ödeme emirlerinin bu madde uyarınca kanunda yazılı unsurları ihtiva etmesi gerekir. Genellikle takibe konu amme alacağının niteliğinin tayinine yarayacak bu hususların ödeme emriyle borçlunun bilgisine sunulmasıyla amme borçlusu, hangi alacak için takip edildiğini öğrenerek buna karşı kullanabileceği savunma sebeplerine göre mercilere başvurmak veya takibin devamına izin vermek yollarını kullanabilecektir. Alacağın niteliği ve yasal dayanağının tayinine imkân verecek gerekli bilgileri taşımayan ödeme emrinin, borçluya bu olanağı sağlayacağını ve kanuna uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Özellikle, bir limited şirketin vadesinde ödenmeyen borçlarının takibinde, ödeme emri tebliğ edilen şahsın, hangi sıfatla takip edildiğini bilmesi ancak bu yolla mümkün olacağından, alacağın türü ve niteliği ile yasal dayanağının ödeme emrinde yer alması ayrıca önem taşımaktadır.
Olayda, müdürü olduğu limited şirketin 1999 yılı için re’sen salınan vergi ve kesilen cezalara ilişkin vadesinde ödenmeyen borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği, dosyaya ekli Ankara Ticaret Odasının 24.10.2002 günlü yazısında davacının 18.08.1995 tarihinde tescil edilen limited şirketin müdürü olduğu, ancak, Vergi Mahkemesi tarafından verilen kararda davacının limited şirketin ortağı olduğu kabul edilerek ödeme emirlerinin iptal edildiği anlaşılmakta ise de, dosyaya ekli ödeme emirlerinde kanuni temsilci olarak davacının adının, vergilerin türü, dönem ve taksitleri ile vade ve miktarlarının yazılı olduğu, ancak bu borçlardan dolayı davacının ortak olarak mı, kanuni temsilci olarak mı sorumlu tutulduğuna dair bir şerh bulunmadığı gibi borcun tamamının mı yoksa sermaye miktarına göre mi istendiği de anlaşılmamaktadır. Bu durumda, dava konusu edilen ödeme emirlerinin, gerçekte mevcut amme alacağının asıl ve ferilerinin mahiyetinin ve davacıdan istenilmesinin yasal dayanağının gösterilmemiş olması nedeniyle kanuni unsurları taşıyan hukuken geçerli bir belge olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ödeme emirlerindeki bu eksikliğin, savunmada getirilen açıklamalarla ve mahkemece bu açıklamalara dayanılarak karar verilmesiyle düzeltilerek geçerlilik kazandırılması kabul edilemeyeceğinden ödeme emirlerinin iptaline karar veren Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine Vergi Mahkemesinin kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
———————————————————————————————————————————
Danıştay 4. Daire
Tarih : 26.09.2007
Esas No : 2006/3699
Karar No : 2007/2937
AATUHK Md. 55
Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.