KONAKLAMA TESİSİ İŞLETEN MÜKELLEFLER İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDEKİ KDV

Konaklama tesisi işleten mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisinin dahil edilmeyeceğine ilişkin sınırlama Anayasa’nın 2. ve 73. maddelerine aykırılık teşkil etmekte ise de, Bakanlar Kurulu’na Kanun’la verilen bir yetkiye istinaden çıkarılan konaklama tesisi işleten mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisinin dahil edilmeyeceğine dair kararda Kanun’a aykırılık bulunmadığı hk.

İstemin Özeti: Davacı tarafından 19.07.2008 günlü ve 26941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2008/13903 sayılı “İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Edilecek Verginin Hesabına Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlere Ait Katma Değer Vergisinin Dahil Edilmemesine İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı’nın, Birinci Maddesinin “… amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisi dahil edilmez.” kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır. Otel işletmeciliği yapan davacı tarafından, dava konusu edilen düzenleme sonucu, otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinin, indirimli oranlı satışlarından kaynaklanan iade hesaplarına 20.07.2008 tarihinden itibaren bina, tesis, makine vb. gibi amortismana tabi iktisadi kıymetlerin alımı için ödenen katma değer vergisini dahil edemeyecekleri, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergilerinin sadece indirim yoluyla giderilebileceği, ancak bu uygulamanın kanunla yapılan indirimli orana tabi işlemlerde mükellefler tarafından yüklenilen katma değer vergisinin iadesini sağlayan düzenlemenin temel mantığına aykırı olduğu ayrıca yatırım yapan ya da yatırım aşamasını tamamlayıp, işletme aşamasına geçen işletmelerde, hesaplanan katma değer vergisinin olmaması veya az olması sonucu devredilen ve yatırımdan kaynaklanan katma değer vergisi indirim yoluyla giderilemeyeceğinden iade hakkının kaldırılmasının mükellefler üzerinde finansal yük oluşturacağı ileri sürülerek Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali istenilmektedir.

Karar: Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesi’nce, davacının, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 2. fıkrasının, 5766 sayılı Kanun’un 12/c maddesiyle değiştirilen ve 06.06.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren son cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası ciddi bulunarak, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuş ise de, Anayasa Mahkemesi’nce beş ay içinde karar verilmediğinden yürürlükteki yasal düzenleme uyarınca ve dava dosyası tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine gerek görülmeyerek işin esası incelenip, gereği görüşüldü.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinde “1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler: a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi, c) Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, 2. (5035 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değiştirilen ve 01.01.2004’ten geçerli olmak üzere 02.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren fıkra) Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51′i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan (5615 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle değiştirilen ve 04.04.2007 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ibare) işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir: (5766 sayılı Kanun’un 12/c maddesiyle değiştirilen ve 06.06.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren son cümle) Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Anılan düzenleme ile mükellefler, bir vergilendirme döneminde teslim ettiği mal ve hizmetler nedeniyle hesaplanan ve tahsil edilen katma değer vergisinden sadece satın aldığı malların alışı ya da hizmetlerin ifası nedeniyle ödenen ya da borçlanılan katma değer vergisini değil faaliyeti ile ilgili her türlü gider için alınan fatura ve benzeri vesikalarda yer alan katma değer vergisini mahsup edebileceğinden, indirilecek katma değer vergisinin, tahsil olunan katma değer vergisinden fazla olduğu hallerde fark, bir sonraki vergilendirme dönemine devredilerek, sonraki döneme ait indirilebilecek katma değer vergisine eklenmekte ancak iade edilmemektedir. Aynı Kanun’un 28. maddesiyle verilen yetki uyarınca, Bakanlar Kurulu tarafından katma değer vergisi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin maddede belirtilen borçlarına mahsuben ödeneceği ve yıl içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği belirtilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesinde 5766 sayılı Kanun’un 12/c maddesiyle yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu’na, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibariyle amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen vergiler bakımından iade hakkının kaldırılmasına yönelik olarak yetki verilmiş ve Bakanlar Kurulu 19.07.2008 günlü 26941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2008/13903 sayılı kararı ile 24.12.2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Kararname’nin eki (II) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 25. sırasında sayılan konaklama tesislerini işleten mükelleflerin, bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten sonra, söz konusu sıra kapsamındaki indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisinin dahil edilemeyeceğine dair karar alınmıştır.

Bu durumda, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesine 5766 sayılı Kanun’un 12/c maddesiyle eklenen son cümle ile Bakanlar Kurulu’na verilen yetki sonucu, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkının kaldırılması, aynı madde ile 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetlerin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı aşan verginin, maddede sayılan borçlara mahsuben, mahsuben iade edilemeyen verginin ise nakden iade edileceğine dair kurala ve Anayasa’nın 73/4. fıkrası ile Bakanlar Kurulu’na verilen ve anayasal sınırları çizilen, yasada belirlenecek yukarı ve aşağı sınırlar içinde muafiyet, istisna, indirim ve oranlara ilişkin olarak değişiklik yapma yetkisinin dışında olduğundan Anayasa’nın 2. ve 73. maddelerine aykırılık teşkil etmekte ise de, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde 5766 sayılı Kanun’un 12/c maddesiyle yapılan değişiklikle Bakanlar Kurulu’na, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibariyle amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin iade hakkının kaldırılmasına yönelik verilen yetki çerçevesinde çıkarılarak 19.07.2008 günlü 26941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Edilecek Verginin Hesabına Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlere Ait Katma Değer Vergisinin Dahil Edilmemesine İlişkin 2008/13903 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın Birinci maddesiyle, 24.12.2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Kararname’nin eki (II) sayılı listede yer alan “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 25. sırasında sayılan konaklama tesislerini işleten mükelleflerin, kararın yürürlüğe girdiği tarihten sonra, söz konusu sıra kapsamındaki indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisinin dahil edilemeyeceğine dair kararda, Kanun’a aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, kararın tebliği izleyen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.

——————————————————————————————————–

Danıştay 4. Dairesi

Tarih : 15.12.2010

Esas No : 2009/6371

Karar No : 2010/6282

KDVK Md. 29/2

 

 

line
footer

Adres: Kızılay Atatürk Bulvarı No:64/25 Çankaya/ANKARA | Telefon:(312) 419 80 08 | Mail: [email protected] | web Tasarım: kızılayWeb | © 2012 Tüm Hakları Saklıdır.